BM’ye soruşturma komisyonu kurma baskısı

Shurıah Nıazı - Gazeteci.
Shurıah Nıazı - Gazeteci.

Hindistan hükümeti, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’nin (BMİHK) Hint güvenlik güçlerinin 1990’dan bu yana Himalaya bölgesindeki çalkantılı Cemmu ve Keşmir eyaletinde Keşmirlilere işkence ettiğini ve onları öldürdüğünü iddia ettiği raporu reddetti. Hindistan, söz konusu konsey ile herhangi bir etkileşimi artık kabul etmeyeceğini açıkladı.

Hindistan hükümeti, BMİHK’nin üç özel raportörü tarafından yazılan ve 1990’dan bu yana Cemmu ve Keşmir’de sivillere işkence edilerek kasıtlı olarak öldürüldüğü 76 olayın (13’ü 2018 yılında olmak üzere) mağdurlarına ve yakınlarına adalet sağlamak için gerçekleştirdiği eylemin ayrıntılarının istendiği belgelere dair herhangi bir açıklama yapmayı reddetti.

Hindistan’ın bu konudaki uzlaşmaz tutumu, Keşmir’deki güvenlik güçlerinin raporda belirtilen insan hakları ihlallerinin yakın bir zamanda son bulmayacağına dair endişe yaratıyor. Üç BM raportörü, tüm bu vakalarda yetkililerin iddialara göre kesin, zamanında ve adil bir soruşturma yapmadığını ve hukukun üstünlüğünü sağlayamadığına işaret etti. Raportörler ayrıca, 2018’de güvenlik güçleriyle ilgili sekiz vakanın gösteriler veya toplumsal olaylar sırasında kasıtlı öldürme ve ateşli silahların gereksiz yere ve dikkatsiz kullanımı sonucunda gerçekleştiğini belirterek, hiçbir şekilde gerekli adımların atılmadığını ve bu vakalara polis şikayetlerinin dahil edilip edilmediğinin aşikâr olmadığını belirtti.

BM yetkilileri ayrıca, Hintli yetkililerden, gereksiz güç kullanımı gerektiren durumlarda silahlı güçlere dokunulmazlık ve kovuşturmadan korunma sağlayan Cemmu ve Keşmir Silahlı Güçleri Özel Yetki Yasası’nın lağvedilmesi için atılan adımların ayrıntılarını açıklamalarını istedi.

Raportörler raporun ilk kısmında Pulwama saldırısına da değinerek, 14 Şubat 2019’da 40’tan fazla polisin öldüğü Cemmu ve Keşmir’in Pulwama semtindeki Hint paramiliter güçlerine yönelik intihar saldırısını şiddetle kınadıklarını söylediler.

Hindistan kontrolündeki Keşmir’de önde gelen iki insan hakları grubu, BM’ye, tartışmalı bölgede onlarca yıldır devam eden Hindistan karşıtı isyanın ortasında devlet güçleri tarafından işkencenin yaygın olarak kullanılmasını incelemek için bir soruşturma komisyonu kurması yönünde baskı yapıyor.

Bu yıl 20 Mayıs’ta Cemmu-Keşmir Sivil Toplum Koalisyonu (JKCCS) ve Kayıp Kişiler Ebeveynleri Birliği (APDP), Hindistan’ın isyancıların 1989’dan beri Hint yönetimine karşı mücadele ettiği Keşmir’de işkenceyi bir “politika meselesi” ve “kontrol aracı” olarak kullandığını belirten kapsamlı bir rapor yayınladı. Gönüllü kuruluşlar, Hindistan’ı BM’nin işkence raporunu kabul etme çağrısında bulundu.

Rapor, pek çoğu işkence sonucu ortaya çıkan kronik hastalıklardan mustarip olan mağdurların işkencenin hayatlarını nasıl mahvettiğine dair bir fikir vermektedir. İşkence gören veya işkenceye tanık olan kişiler, fiziksel rahatsızlıkların yanı sıra, travma sonrası stres bozukluğu gibi zihinsel sorunlardan mustarip olmuşlardır. Raporda, işkencenin devlet tarafından işlenen en az bildirilen insan hakları ihlali olduğuna işaret edilerek, “Silahlı güçlere verilen hukuki, siyasi ve ahlaki dokunulmazlık nedeniyle, insan hakları ihlalleri durumunda tek bir kovuşturma gerçekleşmemiştir,” dendi. Öte yandan Hint yetkililer, herhangi bir yorum yapmadan önce raporu inceleyeceklerini söylediler. Hint yetkililer daha önce de Keşmir’de işkence olduğunu kabul etmişler, ancak Hint güçlerinin Kaşmir halkını sindirmek için kasten cinsel tacizde ve diğer türlü ihlallerde bulundukları iddialarını reddetmişlerdi.