4 soruda Hıdırellez Bayramı

4 soruda Hıdırellez Bayramı.
4 soruda Hıdırellez Bayramı.

İnsanlar, dünya kurulduğundan bu yana önemli gördükleri günleri kutluyor. Bayram olarak adlandırdığımız bu günler için farklı ritüeller düzenleniyor. Tabi bayram olarak kutlanacak olay ve gün, her coğrafyaya göre değişiklik gösteriyor. Özellikle Anadolu bölgesinde önemli kabul edilen bu günlerden biri de Hıdırellez… Baharın gelişinin kutlandığı Hıdırellez Bayramı; doğanın uyanışını, insanların şifa bulmasını, bolluk ve bereketin artmasını simgeliyor. Orta Asya’dan Balkanlar’a kadar farklı birçok coğrafyada kutlanan Hıdırellez için farklı kutlama gelenekleri bulunuyor. Ülkemizde de önem verilen Hıdırellez Bayramı 5 Mayıs akşamından kutlanmaya başlanıyor ve 6 Mayıs akşamına kadar sürüyor. Peki, Hıdırellez’e dair her şeyi biliyor muyuz? İşte 4 soruda Hıdırellez Bayramı…

Hıdırellez Bayramı nedir?

Hıdırellez ya da bir diğer deyişle Hıdrellez; Orta Asya, Ortadoğu, Anadolu ve Balkanlar’da kutlanan mevsimlik bir bayram. Hızır günü olarak anılan Hıdırellez gününde, darda kalanların yardımcısı olduğu düşünülen Hızır ile denizlerin hâkimi olduğuna inanılan İlyas'ın yeryüzünde buluştukları gün olarak düşünülüyor. Bu buluşmaya istinaden de kutlamalar yapılıyor. Kutlama zamanı miladi takvime göre 6 Mayıs, Rumi takvim olarak da bilinen Jülyen takvimine göre de 23 Nisan. Hıdırellez’e göre 7 Mayıs ile 8 Kasım arasında yaz ayları Hızır günlerini oluşturuyor. 8 Kasım'dan 5 Mayıs'a kadar olan süre ise Kasım Günleri adıyla kış mevsimini oluşturmakta. Kısaca, Hızır ile İlyas’ın buluşmasıyla mevsim yaza dönüyor. İnsanlar da yazın gelişini kutluyor. Ülkemizde Hıdırellez miladi takvime göre 5 Mayıs’ı 6 Mayıs’a bağlayan gece kutlanıyor.

Hıdırellez’in kökeni nereye dayanıyor?

Baharın gelişinin kutlandığı Hıdırellez geleneğinin hangi uygarlığa ait olduğu ve kökeninin nereye dayandığına ilişkin farklı görüşler mevcut. Bunlardan ilki Hıdırellez'in Orta Asya, Orta Doğu ile Anadolu kültürlerine ait olduğunu savunuyor. Bir diğeri ise Hıdırellez kültürünün İslamiyet öncesi Orta Asya Türklerine ait bir kültür ve inanç olduğu yönünde. Bu düşünceyi dayandırdıkları birkaç nokta var. Eski Türkler 21 Haziran'da baharın gelişini kutlarmış. Şimdilerde de bu kültür devam ettirilerek Anadolu'da dilek dilenmiş kâğıdı ağaca asma, ateşten atlama gibi eski Türk ritüelleri gerçekleştiriliyor. Bizim kültürümüzde Hıdırellez’i kutlamalarının olduğu aşikar ancak bu bahar bayramının yalnızca bir kültüre ait olduğunu söylemek pek doğru olmaz. Zira ilk çağlardan itibaren Mezopotamya, Anadolu, İran, Doğu Akdeniz ülkeleri ve Osmanlı itibarıyla Balkanlar bahar ya da yazın gelişi için farklı da olsa sevinç kutlamaları yapılıyordu.

İlk çağlardan itibaren Mezopotamya, Anadolu, İran, Doğu Akdeniz ülkeleri ve Osmanlı itibarıyla Balkanlar bahar ya da yazın gelişi için farklı da olsa sevinç kutlamaları yapılıyordu.
İlk çağlardan itibaren Mezopotamya, Anadolu, İran, Doğu Akdeniz ülkeleri ve Osmanlı itibarıyla Balkanlar bahar ya da yazın gelişi için farklı da olsa sevinç kutlamaları yapılıyordu.

Hızır inancı nedir?

Peki, Hıdırellez kültürüne konu olan Hızır kim? Anadolu, Trakya, Kırım, Azerbaycan ve Suriye bölgelerinde halk arasında ve İslam mitolojisinde bir Hızır geleneği bulunuyor. İnanışa göre Hızır, abıhayat denen bengi suyu içerek ölümsüzlüğe kavuşan bir ermiş. Kimliği tam olarak bilinmese de bazı kaynaklar, Hızır ile İlyas peygamberin aynı kişi olduklarını öne sürüyor. İnanışa göre Hızır bir isim de değil lakap. Hızır’ın özellikle de bahar aylarında insanlar arasında dolanarak bolluk, sağlık dağıttığına ve darda kalıp başı sıkışanlara yardım ettiğine inanılıyor. Ayrıca, Hızır’ın insanlara uğur getirdiğine, tabiattaki diriliş, uyanış ve canlılığı insana yansıttığı da düşünülüyor.

Hıdırellez Bayramı nasıl kutlanıyor?

Baharın ve bolluğun gelişini simgeleyen Hıdırellez Bayramı’nı kutlamak için yapılan farklı birçok gelenek bulunuyor. Anadolu bölgesindeki halk, o güne özel beyaz elbiseler yiyerek bütün gününü yeşil ve bol sulu kırlarda geçiriyor. Hızır’ın gezdiğine inanılan yeşillik, ağaçlık alanlarda, türbe ve yatır kenarlarında, su kenarlarında kutlamalar yapılıyor. Şifa bulmak için buralardan çiçekler toplanıp kaynatıp içilir. Ayrıca, bedenlere sağlık vermesi için baharın ilk kuzusu kesilerek yeniyor.

Hızır’ın elinin değdiği şeylerin bolluktan taşacağı rivayeti nedeniyle Hıdırellez’den bir önceki gün yiyecek kaplarının, ambarların ve para keselerinin ağzı açık bırakılıyor. Ev, araba, bağ, bahçe isteyenler küçük bir modelini yaparak herhangi bir yere bırakıyor, altın ve ziynet eşyası isteyenler de kollarına, boyunlarına ya da ağaç yapraklarına olan altınlarını asıyor.

Anadolu’nun bazı yerlerinde de Hıdırellez Bayramı’nda yapılan dua ve isteklerin kabul olacağına inanılıyor. Buna istinaden oruç tutmak, sadaka vermek ve kurban kesmek adetleri uygulanıyor.

Hıdırellez’de talih ve kısmet arayan genç kızlar için baht açma törenleri de yapılıyor. Bu geleneğe göre, genç kızların yüzük, küpe gibi eşyaları bir çömleğe konularak çömlek su dolduruluyor. Ağzı kapatılıp, bir gece boyunca bir gül ağacının dibinde bekletiliyor. Ertesi gün bir araya gelen kadınlar maniler ile çömleği açarak eşyaları çıkarıyor. Bu ritüelle genç kızların hayırlı bir kısmet bulacağına inanılıyor.

Bazı yerlerde ise Hızır sopası geleneği sürdürülüyor. Bu geleneğe göre hastalıklara ve ağrılara şifa olduğuna inanılan bir Hızır sopası bulunuyor. Bu sopa ile ağrı-sızı olan yerlere vuruluyor. Bu sayede ağrıların geçeceğine inanılıyor.

Ritüele göre kocaman bir ateş yakılıyor ve insanlar çevresinde toplanarak eğleniyor. Ardından bir dilek tutularak ateşin üzerinden 3 kez atlanıyor.
Ritüele göre kocaman bir ateş yakılıyor ve insanlar çevresinde toplanarak eğleniyor. Ardından bir dilek tutularak ateşin üzerinden 3 kez atlanıyor.

Hıdırellez'in en sevilen ve bizim en çok uyguladığımız kutlama töreni ise dört yol ağzına ateş yakma… Bu ritüele göre kocaman bir ateş yakılıyor ve insanlar çevresinde toplanarak eğleniyor. Ardından bir dilek tutularak ateşin üzerinden 3 kez atlanıyor. Bu sayede hem dileklerin gerçekleşeceğine hem dert ve kederlerin döküleceğine hem de baharın enerjisinin insana geçeceğine inanılıyor.