NATO Liderler Zirvesi sona erdi: Erdoğan'dan terörle mücadelede kararlılık mesajı

NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi
NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi

Litvanya'nın ev sahipliğinde Vilnius'ta 11-12 Temmuzda düzenlenen NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi sona erdi. Zirvesi'nin sonrası NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile ülke liderleri basın toplantısı düzenledi. Zirve'nin ardından açıklama yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsveç'in üyelik süreci, tahıl koridoru ve terörle mücadele konusunda önemli mesajlar verdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta gerçekleşen NATO Liderler Zirvesi'nin ardından İsveç'in üyelik süreci, tahıl koridoru ve terörle mücadele konusunda açıklamalarda bulundu.

Vilnius'taki NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'nin, NATO-Ukrayna Konseyi oturumuyla tamamlandığını ve ittifakın 74 yıllık tarihindeki kritik bir zirveyi daha başarıyla gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan, ev sahiplikleri ve misafirperverlikleri için Litvanya Cumhurbaşkanı Gitanas Nauseda ve Litvanya makamlarına teşekkür etti.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve ekibine de teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yine bu vesileyle 6 Şubat depremlerinde sergiledikleri dayanışma için tüm müttefiklerimize ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. 50 bini aşkın insanımızın vefat ettiği bu büyük felakette bize destek veren dostlarımızı her zaman minnetle yad edeceğiz." dedi.

Rusya-Ukrayna savaşında 504'üncü günün geride kaldığına işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Çatışmalar uzadıkça yıkım, kan ve gözyaşı da artarak devam ediyor. Savaşın faturasını sadece taraflar değil Avrupa'dan Afrika'ya, Asya'dan Balkanlar'a farklı coğrafyalardaki pek çok ülke ödüyor. Afrikalı kardeşlerimizi etkileyen gıda sıkıntısı, tüm dünyada son 50-60 yılın zirvelerine çıkan enflasyon oranları, enerji fiyatlarındaki fahiş artışlar bunlardan sadece birkaçıdır. Türkiye olarak müttefiklerimizle dayanışma içinde hareket ederken aynı zamanda savaşın sona ermesi için yoğun çaba harcıyoruz. İlk günden itibaren Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ni titizlikle uyguladık. Savaş gemilerinin Türk boğazlarından geçmesine müsaade etmedik. Böylece çatışmaların diğer bölgelere sıçramasının önüne geçtik.

İstanbul süreciyle başlayan temas trafiği; Ukrayna tahılının sevkine izin veren Karadeniz Girişimi ve esir takaslarıyla devam etti. Yaptığımız görüşmeler neticesinde tahıl anlaşması iki kez uzatıldı. Mutabakat kapsamında bugüne kadar 33 milyon tondan fazla tahıl ürünü dünya pazarlarına ulaştırıldı. Ancak söz konusu mekanizmanın süresi 17 Temmuz'da doluyor. Yüz milyonlarca insana umut olan Karadeniz Girişimi'nin tekrar uzatılması için görüşmelerimiz devam ediyor. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy'nin geçen cuma günü ülkemize yaptığı ziyarette diğer meselelerle beraber bu konuyu ele aldık. Sayın Zelenskiy girişimin devamından yana, Sayın Putin'in de bazı önerileri oldu. Bu önerileri de dikkate alarak çözüm odaklı çalışıyoruz."

Her iki ülkeyle olan yakın diyaloğu, Karadeniz Girişimi'nin uzatılması ve krizlerin çözüme kavuşturulması için kullanmayı sürdüreceklerini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hep söylediğimiz gibi savaşın kazananı, barışın da kaybedeni olmaz. Bölgemizde barış umutlarını yeniden yeşertmek istiyoruz." dedi.

Zirvenin ilk oturumunda müttefiklerin savunulmasını ilgilendiren konuları ele aldıklarını belirten Erdoğan, "Türkiye'nin müttefiklerini savunma taahhüdüne bağlı olduğunu, İttifak Dayanışması çerçevesinde sorumluluklarını her zaman yerine getirdiğini bir kez daha vurguladım. Tabii dayanışma sadece bizim değil tüm müttefiklerin içselleştirmesi ve rehber edinmesi gereken bir ilkedir. Esasen ittifakın üzerinde yükseldiği taşıyıcı sütun budur. Bazı müttefiklerimizin bilhassa PKK'nın Suriye'deki uzantısı PYD/YPG ile kurdukları çarpık ilişki, ittifakın birlik ve bütünlüğüne zarar veriyor. Bu yaklaşımın makul ve mantıklı hiçbir açıklaması yoktur." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin son yıllarda yaşadığı onca acıya rağmen terörle mücadele konusunda hala bunların konuşulmasının düşündürücü olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Müttefiklerimize, 'Terör örgütleri arasında ayrım yapmayın, İslam düşmanlığı ile mücadele edin' demeyi kendimize zül sayıyoruz. NATO'nun iki temel tehditten biri olarak gördüğü terörizmle mücadele alanındaki gayretlerin arttırılması şart. Yaklaşık 40 yıldır bölücü terör örgütüyle mücadele eden bir ülkeyiz. Şimdiye kadar binlerce vatandaşımızı terör örgütlerinin kanlı saldırılarında kurban verdik. Daha ağzı süt kokan bebeklerden dört yıllık eğitimi sonrasında öğrencileriyle buluşmanın sevincini yaşayan öğretmenlerimize, evine ekmek götürmeye çalışan işçilerimizden kadınlara nice masum insanımız bizden kopartıldı. Daha 3 gün önce iki kahraman Mehmetçiğimiz teröristler tarafından kalleşçe şehit edildi.

Terörle 'amansız ve amasız mücadele' bizim kırmızı çizgimizdir. Artık tüm müttefiklerimizden kararlı ve net bir tavır bekliyoruz. Bu konudaki mesajımızı açık bir şekilde mevkidaşlarıma ilettim. NATO tarihinde ilk defa Genel Sekreter tarafından Terörizmle Mücadele Özel Koordinatörü atanacağı duyuruldu. 10 yılı aşkın süredir güncellenmeyen rehber ilkelerin gözden geçirilmesi çalışmalarına başlanması kararı alındı. Ayrıca aramızda konuşup mutabakat sağlanan ilave pek çok husus var. Bunlar ittifakın terörizme karşı duruşunu teyit ve tahkim eden adımlardır. Bu kararların alınmasına Türkiye'nin yürüttüğü çalışmaların büyük tesiri olmuştur."

Zirvenin ikinci oturumuna Asya-Pasifik ortakları, Avustralya, Yeni Zelanda, Japonya ve Güney Kore Devlet ve Hükümet Başkanlarının da katıldığını söyleyen Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bu ülkelerle NATO ilişkilerinin nasıl geliştirilebileceği konularının yanı sıra bölgedeki gelişmeleri ele aldık. Küresel güvenlik risklerinin arttığı günümüzde Asya-Pasifik bölgesindeki ortaklarımızla hem ikili düzeyde hem de NATO aracılığıyla siyasi diyaloğumuzun ve kapsamlı işbirliğinin ilerletilmesi gayet doğaldır. Bu ilişkilerin üçüncü bir ülkeyi hedef almadan güçlendirilmesi gerektiğini görüşmelerimizde özellikle dile getirdim. Zirvenin son oturumu ise yeni kurulan NATO-Ukrayna Konseyi formatında düzenlendi. Bu yeni formatla NATO-Ukrayna ilişkilerini siyasi anlamda bir üst düzeye taşımış olduk."

NATO'nun açık kapı politikasına ilişkin, "Türkiye, NATO'nun açık kapı politikasını daima desteklemiş bir ülkedir. Şimdiye kadar hiçbir ülkenin ittifaka girmesine keyfi sebeplerle engel çıkarmadık." diyen Erdoğan, ittifak tarihine bakıldığında, sırf anayasal isminden dolayı tam 17 yıl kapıda bekletilenlerin görüleceğine işaret etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Aynı şekilde, Avrupa Birliği üyelik sürecimizde yarım asırdan fazla süredir karşılaştığımız çifte standartlar herkesin malumudur. Biz, haksızlığa, hukuksuzluğa maruz bırakılsak da başkalarına haksızlık yapmadık. Ne tutamayacağımız sözler verdik ne de bize verilen sözlerin kulak arkası edilmesine rıza gösterdik.

Finlandiya'nın üyeliği, NATO ilkelerine riayet eden, müttefiklik hukukunu içselleştiren ülkelere yönelik tavrımızı teyit etmiştir. Türkiye, ittifakın genişlemesine verdiği ilkeli desteği böylece bir kez daha ortaya koymuştur."

İsveç'in NATO'ya üyelik süreci

Zirve toplantılarında ve ikili görüşmelerde İsveç'in NATO'ya katılımı meselesinin gündemlerinde yer aldığını belirten Erdoğan, zirvenin hemen öncesinde NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ile üçlü formatta bir araya geldiklerini dile getirdi.

Bu toplantıda, Türkiye'nin beklentilerini, üçlü muhtırada kayıtlı hususları, bugüne kadar İsveç'in taahhütlerini yerine getirme noktasında güncel durumunu değerlendirdiklerini aktaran Erdoğan, şöyle konuştu:

"Yaptığımız ortak açıklamayla İsveç'in üyelik süreciyle ilgili önümüzdeki dönemde atılacak adımları tespit ettik. Buna göre Üçlü Daimi Ortak Mekanizma'nın yanı sıra İsveç'le bakan düzeyinde kurulmasına karar verilen İkili Güvenlik Mekanizmasıyla terörle mücadelede işbirliğini artıracağız. İsveç, tüm terör örgütleriyle mücadele başta olmak üzere Üçlü Muhtıra'da kayıtlı hususların uygulanmasını içeren bir yol haritası sunacak.

Ayrıca İsveç, ülkemizin Avrupa Birliği üyelik sürecine, ekonomimiz açısından kritik önemi haiz Gümrük Birliği Anlaşması'nın güncellenmesine ve vize serbestisine birlik üyesi sıfatıyla aktif destek verecek. Türkiye'ye uygulanan özellikle savunma sanayi alanındaki kısıtlamaların kaldırılması noktasında İsveç, üzerine düşeni yapmayı sürdürecek. Bu temel üzerinde yapılacak mütalaalara göre biz de İsveç'in katılımıyla ilgili sürecin bir sonraki safhasına geçeceğiz."

İsveç'te Kur'an-ı Kerim'e yönelik saldırı

Erdoğan, Kur'an-ı Kerim'e yönelik yapılan alçakça saldırı sonrasında, İsveç hükümetinin saldırıyı tasvip etmediklerine dair beyanlarını not ettiklerini belirterek, "Dünya genelindeki 2 milyar Müslüman'ı öfkelendiren ve rencide eden nefret suçlarına müsaade edilmemelidir." dedi.

Cenevre BM İnsan Hakları Konseyinin bugün, Kur'an-ı Kerim'i yakma eylemini "dini nefret suçu" olarak tanımlayıp kınadığını dile getiren Erdoğan, söz konusu karardan memnuniyet duyduklarını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Konsey üyeleri içinde bu tasarıya ret oyu veren ülkelere, özgürlük ve insan hakları anlayışlarını gözden geçirmelerini tavsiye ediyoruz. İnsanların kutsallarına saldırmak fikir hürriyeti değil, barbarlıktır, ilkelliktir, bir nevi terör eylemidir. Sadece İsveç'in değil, İslam düşmanlığının yükseldiği diğer ülkelerin de bu konuda kararlı tedbirler alması gerekiyor. Bu beklentimizi görüşmelerimizde dile getirdik."

"Bizim gibi milletvekillerimiz de süreci yakından takip edecektir"

"İsveç'in NATO'ya katılım protokollerini onaylayacak merci, milli iradenin temsilcisi TBMM'dir. Bizim gibi milletvekillerimiz de süreci yakından takip edecek." diyen Erdoğan, İsveç'ten, mutabakata varılan maddelerde somut ilerlemeler göreceklerine inandığını söyledi.

Türkiye'nin sınırları içinde veya dışında terör örgütlerine vurulan siyasi, askeri, diplomatik ve hukuki her darbenin, ülke için kazanım olduğunun altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti:

"FETÖ ve PKK/PYD/YPG mensupları için terör propagandası yapmak, terör örgütlerini desteklemek, şiddeti ve terörü övmek, işledikleri onca suça rağmen ellerini kollarını sallayarak gezmek çok daha zor olacaktır. Türkiye'nin bu konudaki hassasiyeti, Avrupa toplumlarında habis bir ur gibi büyüyen PKK tehdidinin boyutunu gözler önüne sermiştir.

İsveç'in yaşadığı kötü tecrübelerin diğer ülkelere ibret olacağı kanaatindeyim. Zirvenin, NATO'nun caydırıcılığını artırma yanında bizim açımızdan en önemli çıktısı gerek terörizmle mücadele, gerek Avrupa Birliği üyelik sürecimiz, gerekse ülkemize yönelik yaptırımların kaldırılması noktasında yeni başlangıçlara, kritik kararların alınmasına vesile olmasıdır. Yapacağımız hamlelerle, elde ettiğimiz bu kazanımları inşallah daha da sağlamlaştıracağız. Ülkemizin çıkarlarını, milletimizin hak ve hukukunu her platformda çok güçlü bir şekilde savunmaya devam edeceğiz. Yakın gelecekte yaşanacak her gelişmenin, Türkiye'nin rolünü, ağırlığını ve etkinliğini daha da artırdığını hep birlikte göreceğiz."

Yoğun diplomasi trafiği

Cumhurbaşkanı Erdoğan zirvenin ilk gününde Almanya, İtalya, Fransa, Kanada, İngiltere Başbakanları ile görüşme gerçekleştirdi. Akşam saatlerinde ise ABD Başkanı Biden ile bir araya geldi.

Zirvenin ikinci gününde ilk olarak İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, Hollanda Başbakanı Rutte ve Arnavutluk Başbakanı Edi Rama ile görüşen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile de bir araya geldi. Zirvede NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ile ortak basın açıklamasında bir araya gelirken "Ukrayna NATO'ya her zamankinden daha yakın, şartlar yerine getirildiğinde davet sunacağız" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile görüştü.

Yunanistan Başbakanı Miçotakis: Türkiye ve Yunanistan tekrar yakınlaşma niyetinde

Erdoğan ile NATO marjındaki ikili görüşmesinin iyi bir atmosferde geçtiğini vurgulayan Miçotakis, "Bugünkü görüşmemiz hem benim hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türk-Yunan ilişkilerinin yeniden başlamasına ilişkin niyetimizi ve önümüzdeki aylarda nasıl hareket edip, nasıl bir yol haritası izleyeceğimizi bir kez daha ortaya koydu" diye konuştu.

Miçotakis, Erdoğan ile Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi (YDİK) kapsamında, Selanik'te tekrar buluşmayı planladıklarını hatırlatarak, sözlerine şöyle devam etti:

"Bu, Türkiye ile aramızdaki önemli sorunların sihirli bir şekilde çözüldüğü anlamına gelmez ancak her iki liderin pozitif bir bakış açısıyla tekrar yakınlaşma isteğini gösterdiğine inanıyorum ve bana göre bugünkü görüşmenin en önemli sonucu budur."

Türkiye ve Yunanistan arasında daha iyi bir işbirliği niyetinin siyasi diyalog, güven artırıcı önlemler ve pozitif gündem olmak üzere 3 temel ekseni bulunduğunu kaydeden Miçotakis, Dışişleri Bakanları rehberliğinde yürütülecek siyasi diyalog çerçevesinde önemli jeopolitik konular ve deniz yetki alanları, Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) ve kıta sahanlığı gibi konuların ele alınacağını kaydetti.

Miçotakis, pozitif gündem çerçevesinde ise ekonomi, enerji, sivil korunma gibi farklı alanlarda işbirliğine gidileceğini belirtti.

Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinin, AB Konseyi'nde ele alınacağını dile getiren Miçotakis, Türk-Yunan ilişkilerindeki yakınlaşmanın, Türkiye'nin aynı zamanda AB'ye yakınlaşmasına da yardımcı olacağını ifade etti.

Miçotakis, Türkiye ile ilişkilerin en zor döneminde bile Batı'yla, AB ile, ABD ile karşıt bir Türkiye'nin, Yunanistan'ın stratejik çıkarlarına uygun olmadığını defalarca söylediğine işaret ederek, "Hem Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hem de benim yeni görev süresinin henüz başında olduğumuzu bir kez daha söylemek isterim ve şu an kendisinin samimiyetine ve niyetine şüpheyle bakacak hiçbir nedenim yok" diye konuştu.

Zirve çerçevesinde, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile görüşmesine de değinen Miçotakis, "Eylül sonunda, her şey yolunda giderse, şu an Lorient tersanelerinde inşa edilen ilk fırkateyni denize indireceğiz" dedi.

Miçotakis, Yunanistan'ın silahlanma programlarının sadece Türkiye ile rekabet prizmasından görülmemesi gerektiğini vurgulayarak, aynı şeyin Türkiye'nin silahlanması için de geçerli olduğunu kaydetti.

Biden, İsveç'in NATO'ya kabulü konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkür etti

ABD Başkanı Joe Biden, İsveç'in NATO'ya kabulü konusunda Türkiye ile varılan anlaşmaya işaret ederek, "Cumhurbaşkanı Erdoğan; cesaretiniz, liderliğiniz ve diplomasiniz için teşekkür ederiz" dedi.

Biden, NATO zirvesiyle ilgili bugün Twitter hesabından yaptığı paylaşımında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmenin video kolajını yayınladı.

Başkan Biden, "Dün Türkiye, İsveç'in NATO'ya kabulü konusunda tarihi bir anlaşmaya vardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan; cesaretiniz, liderliğiniz ve diplomasiniz için teşekkür ederiz" ifadesini kullandı.

İspanya Başbakanı Sanchez, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a AB'ye üyelik sürecinde katkı sözü verdi

NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi'nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşen İspanya Başbakanı Pedro Sanchez, Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinde destek sözü verdi.

AB dönem başkanlığını yıl sonuna kadar yürütecek İspanya'nın Başbakanı Sanchez, bu dönemde, AB'ye üyelik sürecinde Türkiye'yi ilgilendiren konuları gündeme getirmeye çalışacaklarına dair Cumhurbaşkanı Erdoğan'a söz verdiğini söyledi.

Erdoğan'ın açıklamaları Dünya basınında

AP: Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarını 'Erdoğan, milletvekillerinin İsveç'in NATO üyeliğini Ekim ayında onaylayacaklarını söyledi' başlığı ile abonelerine servis etti.

TA NEA gazetesi, “Vilnius’ta kupayı Erdoğan aldı” başlığını attı. Cumhurbaşkanı Erdoğan için, "NATO Zirvesi'nin kahramanı", "Zirvenin en çok konuşulan adamı" ifadeleri kullanıldı.

Alman Zeit 'Türkiye, İsveç'in üyeliğini en erken Ekim ayında onaylamak istiyor' dedi. Al Monitor haberinde şu ifadeye yer verdi; 'Erdoğan, Türkiye'nin İsveç'in NATO üyeliğini Ekim'den önce onaylamasının olası olmadığını söyledi.'

İngiliz Independent 'Türkiye Cumhurbaşkanı, İsveç'in NATO üyelik hedefinin Ekim ayından önce Türkiye parlamentosu tarafından onaylanmayacağını söyledi' dedi.

India Today 'Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, milletvekilleri şu anda yaz tatilinde oldukları için İsveç'in NATO üyelik hedefinin Türkiye parlamentosu tarafından Ekim'den önce onaylanmayacağını söyledi' dedi.

Al Arabiya Erdoğan'ın F-16 açıklamasını öne çıkardı ve 'Erdoğan Çarşamba günü yaptığı açıklamada , ABD'den satın alınan F-16 savaş uçakları için her zamankinden daha umutlu olduğunu söyledi' dedi.

İngiliz Express gazetesi 'Erdoğan'ın İsveç'in NATO hedefine yeşil ışık yakması, Batı için önemli bir mesaj gizliyor' başlığı ile okurlarının karşısına çıktı. Haberde 'Erdoğan, Türkiye'yi küresel ilişkilerde vazgeçilmez bir oyuncu olarak konumlandırmaya çalışırken, hesaplı hamlelerinin sonuçları askeri anlaşmaların ve AB üyelik hedeflerinin çok ötesine uzanıyor' ifadelerine yer verildi.

ABD Başkanı Biden, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ile görüştü

Beyaz Saray'dan ikilinin görüşmesine ilişkin yazılı açıklama yapıldı.

Açıklamaya göre, Biden, Rusya'nın saldırgan savaşına karşı Ukrayna'ya desteğin süreceğini teyit etti.

Biden, Ukrayna'nın Euro-Atlantik toplumuna entegrasyonunun da destekleneceğini belirtti.

İkili, G7 liderlerinin Ukrayna'ya destek için yayımladığı ortak bildiriyi memnuniyetle karşıladı.

Ukrayna'nın gelecekte de kendini koruması için ikili güvenlik taahhütlerini de görüşen liderler, Ukrayna'nın Rusya'ya karşı taarruzunu ve ABD'nin bu bağlamda desteğini ele aldı.

NATO-Ukrayna Konseyi ilk kez toplandı

NATO ile Ukrayna arasındaki ilişkileri üst seviyeye taşımak amacıyla kurulan NATO-Ukrayna Konseyi tarihinde ilk kez toplandı.

Ukrayna'ya NATO desteğini yineleyen Stoltenberg, "Cesaretinizden ilham alıyoruz. Ukrayna'nın topraklarını kurtarmasını sağlamak ve Rusya'nın gelecekteki saldırganlığını caydırmak için desteğimizi sürdürmeliyiz." ifadesini kullandı.

Stoltenberg, "Bugün eşitler olarak bir araya geldik. Müttefikler olarak bir araya geleceğimiz günü sabırsızlıkla bekliyorum." dedi.

Bugünün gazete manşetleri için tıklayın >