Test edilmeyen bir teknoloji... 5G niçin dayatılıyor?

Demokrasi ve insan hakları diyerek her yıl tonlarca rapor yayınlayıp Türkiye dahil dünyanın pek çok ülkesinin ensesinde boza pişiren ABD’nin boyası bir kez daha dökülmüş, kendi halkının soru sormasına bile tahammül edemeyen zihniyet, sağlık gibi en önemli bir konuda haber alma özgürlüğünü işte böyle ayaklar altına almaktan kaçınmamıştı.
Demokrasi ve insan hakları diyerek her yıl tonlarca rapor yayınlayıp Türkiye dahil dünyanın pek çok ülkesinin ensesinde boza pişiren ABD’nin boyası bir kez daha dökülmüş, kendi halkının soru sormasına bile tahammül edemeyen zihniyet, sağlık gibi en önemli bir konuda haber alma özgürlüğünü işte böyle ayaklar altına almaktan kaçınmamıştı.

Microsoft Kanada eski başkanı Frank Clegg:Yıllarını sektöre vermiş biri olarak, henüz kendi sektörüm tarafından kablosuz teknolojilerin insan sağlığına etkisi hakkında yapılmış herhangi bir bilimsel araştırmaya rast gelmedim. 5G teknolojisi de test edilmedi. 5G’nin insan sağlığı için güvenli olduğuna dair tek bir araştırma bile mevcut değil.”

Richard Blumenthal, ABD Senatosu’nda Connecticut eyaletinden seçilmiş bir temsilci. Asıl mesleği avukatlık. Yale gibi son derece prestijli bir üniversiteden mezun olmuş. Kişisel serveti itibariyle de en zengin senatörlerin içinde yer aldığı söyleniyor. Peki, Richard Blumenthal bizi neden ilgilendiriyor?

Richard Blumenthal
Richard Blumenthal

6 Şubat 2019 günü ABD Senatosu Ticaret, Bilim ve Ulaştırma Komisyonu toplanıyor. Toplantının konusu, “5G kablosuz teknolojisinin geleceği, Amerikan toplumu ve ekonomisi üzerindeki etkileri.” İki saati aşan toplantının sonlarına doğru söz sırası Senatör Blumenthal’a geliyor ve başlıyor konuşmaya:

- Eğer FDA (ABD Gıda ve İlaç Dairesi) web sitesini açıp bakarsanız, orada tatminkâr olmayan, birtakım bilimsel verilere üstünkörü ve yüzeysel bir atıf yapılarak deniyor ki: ‘FDA, cep telefonlarından yayılan radyo frekanslarının muhtemel biyolojik etkileri konusunda ilave araştırmalar yapılmasını endüstri mensuplarına tebliğ eder.’ Böyle beylik ifadelerle bu işin geçiştirilmesi doğru değil. Şahsen Amerikan halkının sağlık konusunda ikna edici bir malumatı hak ettiğine inanıyorum. Muallakta kalan, cevap verilemeyen soruların araştırılması konusunda şirketler taahhütte bulunmalı.

İnsan Sağlığı Kimin Umrunda?

5G’nin “güvenilir” olduğunu söyleyen FCC bu neticeye hangi testleri yaparak vardığını hiç bir zaman açıklayamayacaktı. Çünkü ortada böyle bir test yoktu. Hiçbir zaman da olmamıştı.
5G’nin “güvenilir” olduğunu söyleyen FCC bu neticeye hangi testleri yaparak vardığını hiç bir zaman açıklayamayacaktı. Çünkü ortada böyle bir test yoktu. Hiçbir zaman da olmamıştı.

Şimdi bilhassa Bay Gillen ile Bay Perry’ye soruyorum: Cep telefonu endüstrisi ilave bağımsız araştırmalar yapılması için şu ana dek ne kadar para harcadı, ne kadar bütçe ayırdı? Altını çizerek söylüyorum, BAĞIMSIZ araştırmalar için. Bağımsız araştırmalar halen devam ediyor mu? Tamamlanmış bir araştırma mevcut mu? Tüketiciler yani halkımız bu araştırmaları nereden takip edecek, bunun için herhangi bir mecra var mı? Bu arada net olalım. Biz burada 5G’nin, bu yeni teknolojinin insan sağlığına etkileri konusunda araştırma yapılmasını konuşuyoruz.

Soru üzerine CTIA Başkan Yardımcısı Brad Gillen cevap veriyor:

  • - Bu konuya dikkat çektiğiniz için teşekkürler. Sağlık önemli bir konu ve biz bu konudaki uzman kurumlara, FDA ve diğerlerinin hepimizi güvende tutmak için yaptıklarına güveniyoruz. Bildiğime göre endüstrinin şu anda desteklediği bir araştırma yok. Bu konuda neler yapılabilir, fırsatlara birlikte bakabiliriz. Biz, bilimin yanındayız. Bilim adamlarının bize söylediklerine güveniyoruz.
  • Senatör Blumenthal’in tepkisi şöyle:
  • - Yani kaç para harcadınız soruma verilen cevap sıfır.
  • Gillen tekrar konuşuyor:
  • - Sadece sizi takip edebilirim. Bildiğim kadarıyla bugün endüstri tarafından desteklenen bir araştırma yok.
  • Senatör, diğer sektör temsilcilerine dönüyor.
  • - Endüstri tarafından desteklenen bir araştırmadan haberi olan var mı aranızda?
  • CCA CEO’su Steve Berry karşılık veriyor:
  • - Benim de böyle bir şeyden haberim yok.
  • Bunun üzerine Blumenthal taşı gediğine koyuyor.
  • - Gerçekte böyle bir araştırmanın mevcut olmadığı anlaşılıyor. Sağlık ve güvenlik gibi son derece önemli konuları konuşuyoruz. Demek ki, tamamen bir körlüğün içerisindeyiz.”

FDA Ve FCC Neyin Nesi?

FDA patent izinleri vasıtasıyla dünyadaki gıda ve ilaç sektörünü elinde tutuyor.
FDA patent izinleri vasıtasıyla dünyadaki gıda ve ilaç sektörünü elinde tutuyor.

Senatör Blumenthal’in web sitesine atıf yaptığı FDA yani Gıda ve İlaç Dairesi, ABD’nin gıda, ilaç, aşı, medikal ürünler, radyasyon yayan aletler ve kozmetiklerden sorumlu birimi. FDA sitesinde cep telefonlarıyla ilgili bölüme bakıldığında şunlar yazılı:

“FDA cep telefonları için düzenleme yapma yetkisini FCC (Federal İletişim Komisyonu) ile paylaşır. Hukuki açıdan FDA’nın yetkileri şunlardır:

  • ■ Elektronik ürünlerdeki radyasyon miktarını test edip değerlendirme noktasındaki teknikler ve programlara ilişkin diğer federal ajanslarla istişare içerisinde bulunmak. Mesela FDA bilimsel girdiyi sağlar ve FCC’ye ekspertizde bulunur. FCC de buna göre cep telefonlarında ve benzer kablosuz ürünlerde bulunan radyo frekans emisyonuna dair limitleri belirler.

Şimdi gelelim FDA’nın paslaştığı FCC’ye...

FCC, ABD dâhilinde olduğu kadar uluslararası ölçekte elektronik aletlerin ve iletişimin standardını belirleyen bir kurum. Kullandığımız bütün elektronik cihazların, uydu ve kablolu iletişimin en önemli denetleyicisi. FDA patent izinleri vasıtasıyla dünyadaki gıda ve ilaç sektörünü nasıl elinde tutuyorsa, FCC de bütün teknolojik gelişmeleri patent izinlerini vermek suretiyle kontrol ediyor. Gerek FDA, gerekse FCC üstlendikleri denetleyici görev gereği kendilerine havale edilen ürün ve teknolojileri geniş çaplı testlerden geçirmekle mükellef. Bu testlerin olmazsa olmazı ise insana ve tabiata zarar vermeme ilkesi. Eğer bir ürün veya teknolojinin insana ve tabiata zarar verdiği yapılan testler sonucunda anlaşılırsa piyasaya sürülmemesi gerekiyor.

Peki, 5G Test Edildi Mi?

Cep telefonları ile kanser ilişkisine dair en kapsamlı araştırma olarak lanse edilen bu çalışmanın 30 milyon dolara mâl olduğu söyleniyor.
Cep telefonları ile kanser ilişkisine dair en kapsamlı araştırma olarak lanse edilen bu çalışmanın 30 milyon dolara mâl olduğu söyleniyor.

ABD’de sadece FDA ve FCC yok, bir de NTP (Ulusal Zehir Bilimleri Programı) diye ayrı bir kurum daha var. ABD Sağlık Bakanlığı altında hizmet veren bu kurum da cep telefonlarının zararlı etkileri hakkında araştırmalar yapıp bunları FDA ve FCC ile paylaşıyor. NTP, cep telefonlarıyla ilgili 1 Kasım 2018’de bir araştırma yayınladı. Cep telefonları ile kanser ilişkisine dair en kapsamlı araştırma olarak lanse edilen bu çalışmanın 30 milyon dolara mâl olduğu söyleniyor. Araştırma boyunca 2G ve 3G radyo frekansı radyasyonuna maruz bırakılan fare ve sıçanlarda kanser oluşup oluşmadığı gözlendi ve netice şu şekilde ilan edildi.

  • ■ Erkek sıçanların kalplerinde kesin tümör belirtisi. Kötü huylu sinir kılıfı tümörü
  • ■ Erkek sıçanların beyinlerinde kısmi tümör belirtisi. Kötü huylu sinir sistemi tümörü
  • ■ Erkek sıçanların böbrek üstü bezlerinde kısmi tümör belirtisi. Kötü huylu böbrek tümörü

Senatör Blumenthal’in niçin üzerine basa basa “bağımsız araştırma” dediğini rapora göz atınca anlamak mümkün. Zira raporda birbiriyle çelişen ifadeler mevcut. “Kobaylarda rastlanan bulgular insanlara uygulanabilir mi” diye açılan bölümde iki sebepten dolayı uygulanamaz, çünkü:

  • ■ “Kobayların mâruz kaldığı radyasyon süresi ve seviyesi insanların cep telefonuyla geçirdiği zamandan fazla,
  • ■ İnsanlar radyasyona vücutlarının bazı kısımlarıyla mâruz kalırken kobaylar bütün vücutlarıyla mâruz kalıyorlar” deniyor.

Oysa sıçanlarda görülen kanser türleri hakkında kullanılan bir ifade aynen şöyle: “Erkek sıçanlarda görülen beyin kanseri, yoğun bir şekilde cep telefonu kullanan kimi insanlarda görülen beyin kanserinin benzeri.”

Dikkatinizi çekerim, 5G’den değil 2G ve 3G’den bahsediyoruz. Zaten raporu yazanlar da bu sonuçların 5G açısından bir kıyaslama imkânı vermediğini, sinyal modülasyonu farklı olduğu için yeni araştırmalar yapılması gerektiğini ifade ediyorlar. Bu arada 5G alanında ilerde test çalışmalarının yapılacağını söylemekten geri durmuyorlar. Peki, ortada böyle bir çalışma var mı? Yok.

  • Asıl soru o zaman şu olmalı:
  • “FDA, FCC ve NTP gibi kurumlar “önce test et sonra onayla” politikasını cep telefonu teknolojileri söz konusu olduğunda niçin gözardı ediyorlar?”

Soru Da Soramazsın

Brendan Carr
Brendan Carr

Senatör Blumenthal ile Temsilciler Meclisi Üyesi Anna G. Eshoo, 3 Aralık 2018’de FCC yetkilisi Brendan Carr’a bir mektup yazarak 5G teknolojisinin potansiyel sağlık riskleri hakkında açıklama talebinde bulundular. Mektup şu ifadelerle başlıyordu:

“Güney Dakota’nın Sioux Falls kasabasındaki Senato Ticaret Komitesi’nin bölge toplantısı esnasında 5G teknolojilerinin sağlık açısından güvenilirliğine ilişkin yaptığınız açıklamaya istinaden bu mektubu kaleme alıyoruz. Toplantı sırasında kasabanın belediye başkanı Paul TenHaken size 5G’nin sağlığa etkilerini ve küçük baz istasyonlarının her yere yerleştirilmesinin doğru olup olmadığını sormuştu. Kendi halkının lideri olarak beklentisi; kütüphanelerin, okulların ve evlerin yanı başına küçük baz istasyonlarının kurulmasında sakınca olmadığının yapılan araştırmalar sonucu ortaya konmuş olmasıydı.

FCC adına konuşan siz ise şöyle bir açıklama yaptınız:

  • Federal kanunlara göre eyaletler ve yerel yönetimler bu konuda ne kadar çalışma yapıldığını mesele edinemez. Bu iş federal düzeyde ele alınır. Gerek FCC, gerekse Washington’daki diğer uzman sağlık kurumları son ayrıntıya değin konuyu ele almışlar ve 5G’nin güvenilir olduğu neticesine varmışlardır.”

Blumenthal’ın 5G konusundaki ısrarcı tutumunun altında işte bu küstahlık yatıyordu. FCC yetkilisi Brendan Carr tarafından bir kasabanın belediye başkanına gösterilen her türlü teamülün ötesindeki aşağılık tavır, senatörü hem öfkelendirmiş hem de kuşkulandırmıştı.

  • İşin peşini bırakmayan Blumenthal kuşkusunda haklı çıkacak; 5G’nin “güvenilir” olduğunu söyleyen FCC, bu neticeye hangi testleri yaparak vardığını hiç bir zaman açıklayamayacaktı. Çünkü ortada böyle bir test yoktu. Hiçbir zaman da olmamıştı.

Diğer yandan demokrasi ve insan hakları diyerek her yıl tonlarca rapor yayınlayıp Türkiye dâhil dünyanın pek çok ülkesinin ensesinde boza pişiren ABD’nin boyası bir kez daha dökülmüş, kendi halkının soru sormasına bile tahammül edemeyen zihniyet, sağlık gibi en önemli bir konuda haber alma özgürlüğünü işte böyle ayaklar altına almaktan kaçınmamıştı.

Milli Bilim Enstitüsü Tavrını Koydu

 Yeni, farklı ve tehlikeli bir teknolojiyle, 5G ile karşı karşıyayız.
Yeni, farklı ve tehlikeli bir teknolojiyle, 5G ile karşı karşıyayız.

Senatör Blumenthal’in çıkışı pek çok taraftar buldu. Bunlardan biri de ABD Millî Bilim Enstitüsü Başkanı Jim Turner oldu. Turner, konuyla ilgili şöyle konuştu:

“Millî Bilim Enstitüsü olarak yeni teknolojinin, yüksek frekanslı radyasyon yayan antenlerin insan sağlığına etkisine ilişkin herhangi bir teste sokulmadan evlerin, ofislerin ve okulların yanı başına yerleştirilmesini yanlış buluyoruz. Özellikle daha güvenli, kablolu internete erişim teknolojileri mevcutken... Senatör Blumenthal’in talebini ise güçlü bir şekilde destekliyoruz. FCC yetkilisi Brendan Carr madem 5G’nin güvenli olduğunda ısrar ediyor, o zaman hepimize bunun bilimsel kanıtlarını göstermeli.”

Millî Bilim Enstitüsü uzmanlarından Camilla Rees de aynı fikirdeydi.

  • “Bütün kongre üyeleri, eyalet ve yerel hükümet yetklileri aynı soruyu gündeme getirmeli. Yeni, farklı ve tehlikeli bir teknolojiyle, 5G ile karşı karşıyayız. Dünyanın dört yanındaki bilim adamları uyarılar yapıyorken iletişim sektörü bildiğini okumaya devam ediyor.”

Bir Uzmandan Gelen İtiraf

Microsoft Kanada eski başkanı Frank Clegg
Microsoft Kanada eski başkanı Frank Clegg

5G meselesine ilişkin son sözü 40 yılını sektöre vermiş birine, Microsoft Kanada eski başkanı Frank Clegg’e verelim. Teknolojinin doğru kullanıldığında harika bir şey olduğunu söyleyen Clegg’e göre maalesef teknoloji doğru kullanılmıyor, bu da insanlığa zarar olarak geri dönüyor.

“Evet, kendi kendine giden araçlar ve daha hızlı dosya indirme gibi faydalarını inkâr edecek değilim. Ancak bütün bunlar 5G’nin potansiyel zararlarını görmezden gelmemizi gerektirmiyor. 41 ülkeden 230 bilim adamı bir araya gelerek Bileşmiş Milletler’e, oradaki kendi temsilcilerine ve Dünya Sağlık Teşkilatı’na resmi mektup yazdılar. 5G konusundaki endişeleri; bilhassa çocuklar, hamile kadınlar ve çevre hassasiyeti bulunanlar açısından doğuracağı sakıncaları ifade ettiler. ABD’de ‘5G’nin sakıncası yoktur’ diyen FCC’den konu hakkında delil sunması talep edildi.

Bu teknolojiyi piyasaya süren mühendisler, iş adamları ve şirketler açısından bakarsak elbette ortada bir sorun yok. Çünkü onların derdi sektörde ilk olmak, piyasaya en etkili ve en çabuk şekilde yeni ürünleri sürebilmek.

  • Yıllarını sektöre vermiş biri olarak, henüz kablosuz teknolojilerin insan sağlığına etkisi hakkında kendi sektörüm tarafından yapılmış bilimsel bir araştırmaya rast gelmedim. 5G teknolojisi de test edilmedi. 5G’nin insan sağlığı için güvenli olduğuna dair tek bir araştırma bile mevcut değil.”