Great Reset futboldan mı başlıyor?

Şeytânîler futbol da dahil her şeyi hayal ettikleri dünyayı kurmak için kullanacaklar ama inanıyoruz ki bizler, insaniler, bu hamleye karşı durarak, Allah’ın takdiriyle fıtratı korumaya devam edeceğiz.
Şeytânîler futbol da dahil her şeyi hayal ettikleri dünyayı kurmak için kullanacaklar ama inanıyoruz ki bizler, insaniler, bu hamleye karşı durarak, Allah’ın takdiriyle fıtratı korumaya devam edeceğiz.

Futbol deyip küçümsemeyin, takım taraftarlığı duygusu dünya üzerinde din ve milliyetten sonraki en güçlü duygu. Öyle ki dünya görüşü çok farklı, siyasi olarak birbirini boğazlayacak halde olanların tuttukları takım gol attığında birbirleriyle nasıl sarmaş dolaş oldukları bilinen bir gerçektir. O halde, futbol üzerine yapılacak bir deneyim dünyanın sonraki halini dizayn etmek isteyecekler için muazzam bir veri deposudur. Açlık Oyunları filmleri serisini tasarlanan yenidünyanın nasıl olabileceğini düşünerek izlemenizi tavsiye ederim.

Avrupa’nın 12 büyük kulübünün Avrupa Süper Ligini kurduklarını açıklamalarına sadece bir spor olayı olarak mı bakmalıyız?

Endüstriyel futboldan daha fazla pay kapmaya çalışan aç gözlü kulüp yöneticilerinin girişimi olarak mı tanımlamalıyız?

Bu yeter mi dersiniz?

Evet derseniz ben de size bu finans elitlerinin en büyüklerinden olan ‘J.P Morgan nereden çıktı’ derim…

Bu proje için başlangıçta ayrılan 4 milyar Euro Avrupa futbolundaki tüm dengeleri değiştirecek kadar büyük bir meblağ.

J.P Morgan içinse devede kulak bile değil.

1994 yılında İngiliz gazeteci Simon Kuper “Futbol asla sadece futbol değildir” kitabını yazdığında eserinin kısa sürede bir kült olacağını elbet kestirememişti.

Ama konuyu o kadar basit ve çarpıcı olarak dile getiren bir kitap başlığı üretmişti ki, şimdi futbolu sporun dışında tanımlamak için en çok kullanılan kalıba dönüşmüş durumda.

Sımon Kuper çok haklı

Bugün plandemi ortamında, dünya gündemine bomba gibi düşen Avrupa Süper Ligi kurulumu konusu tüm geleneksel medyayı, sosyal medyayı ve dijital ortamları hiçbir siyasi konunun domine edemediği kadar işgal etmiş durumda.

Futbol asla sadece futbol değildir...

Great Reset (büyük sıfırlama) ile ne alakası var da diyebilirsiniz.

“Great Reset ekonomik, siyasi, sosyo-kültürel birçok alanın zincirleme olarak yeniden dizayn edilmesi, dünya elitlerinin istediği gibi bir hayata geçişin başlangıç noktasıdır.”

“Dünyanın yeniden dizayn edilmesi” ifadeleri size uçuk mu geldi?

O zaman sadece son yıllarda hayatımıza giren, “Covid, pandemi, blockchain, evden iş, internetten alışveriş, iklim değişikliği, yapay zekâ, yapay et, kontrollü şehirler, kredilendirilmiş hayat standardı, cinsiyetsiz toplum” gibi hepimizin daha pek çok ekleme yapabileceği bu liste uzayıp gider.

Unutmayalım sadece beş yıl önce bunların çoğu hayatımızda yoktu.

İçinden geçmekte olduğumuz için çoğumuz farkında değiliz ama aslında resetlenme işlemi yavaş yavaş gerçekleşiyor. Bizlerse pek çok duruma alışmış, adapte olmuş durumdayız.

“Great Reset ekonomik, siyasi, sosyo-kültürel birçok alanın zincirleme olarak yeniden dizayn edilmesi, dünya elitlerinin istediği gibi bir hayata geçişin başlangıç noktasıdır.”
“Great Reset ekonomik, siyasi, sosyo-kültürel birçok alanın zincirleme olarak yeniden dizayn edilmesi, dünya elitlerinin istediği gibi bir hayata geçişin başlangıç noktasıdır.”

Peki, dünya elitleri dediğimiz şeytaniler nasıl bir dünya tasavvur ediyorlar?

Dinlerin ve milliyetlerin ortadan kalktığı, herkesin tek tipleşliği, dijitalleşmiş dünyada tüm bireylerin kontrol altına alındığı, insan bedeninin enerji kaynağı olarak kullanıldığı, cinsiyetin ortadan kalktığı, Allah’ın yarattığı fıtratın yok edildiği bir tek dünya devleti.

Dinlerin, milliyetlerin, mahallî değerlerin yok edilmesi

Bu hedefe ulaşmak için dinlerin, milliyetlerin, yerel değerlerin anlamsızlaştırılması ve sonrasında yok edilmesi gerekiyor

Peki, futbolla ne alakası var diyeceksiniz?

Avrupa Süper Liginin kurulması demek, mahallî liglerin önemini kaybetmesi demek.

Daha da önemlisi millî takım olgusunun giderek zayıflaması anlamına geliyor.

Millî takım kavramını amatörlüğe ve para kazandırmayan endüstri dışı bir alana dönüştürmektir.

Aslında bu projenin bir başka versiyonu basketbolda 2000 yılından beri uygulanıyor.

O zaman sadece son yıllarda hayatımıza giren, “Covid, pandemi, blockchain, evden iş, internetten alışveriş, iklim değişikliği, yapay zekâ, yapay et, kontrollü şehirler, kredilendirilmiş hayat standardı, cinsiyetsiz toplum” gibi hepimizin daha pek çok ekleme yapabileceği bu liste uzayıp gider.
O zaman sadece son yıllarda hayatımıza giren, “Covid, pandemi, blockchain, evden iş, internetten alışveriş, iklim değişikliği, yapay zekâ, yapay et, kontrollü şehirler, kredilendirilmiş hayat standardı, cinsiyetsiz toplum” gibi hepimizin daha pek çok ekleme yapabileceği bu liste uzayıp gider.

Bugün bizim gururla andığımız bayrak şirketimiz Türk Hava Yolları’nın ana sponsoru olduğu Turkish Airlines Euroleague iddialı yapısıyla, Avrupa’daki diğer tüm basketbol organizasyonlarını silip attı.

Millî Takımlar bile bu ligin gölgesinde kaldı, şampiyonları bu organizasyona katılamayan yerel ligler eski önemini kaybetti.

Turkish Airlines Euroleague tam bir deney oldu.

Millî takımların ve ulusal liglerin devre dışı kalmalarına toplumlardan tepki gelmemiş, tam tersi iştahlı bir kabulleniş gerçekleşti.

Futbol deneyi başarılı olursa

Şimdi bu deneyimin esas büyük arenaya, futbola uygulama zamanı geldi.

Futbol deneyi başarılı olursa, işte o zaman hayatın tüm alanına yönelik büyük bir hamle gelmesi kaçınılmaz olacak.

Futbol deyip küçümsemeyin, takım taraftarlığı duygusu dünya üzerinde din ve milliyetten sonraki en güçlü duygu.

  • Öyle ki dünya görüşü çok farklı, siyasi olarak birbirini boğazlayacak halde olanların tuttukları takım gol attığında birbirleriyle nasıl sarmaş dolaş oldukları bilinen bir gerçektir.

O halde, futbol üzerine yapılacak bir deneyim dünyanın sonraki halini dizayn etmek isteyecekler için muazzam bir veri deposudur.

Açlık Oyunları filmleri serisini tasarlanan yenidünyanın nasıl olabileceğini düşünerek izlemenizi tavsiye ederim.

Tüm bunlar olup bitiyor ama tabi her şey şeytanilerin istediği gibi gitmiyor.

Mesela aşı konusunda tüm dünyada adı konulmadık, örgütü olmayan, sesi kısılmaya çalışılan, organizasyon dışı büyük bir direniş var.

Biz bunu daha önce “fıtratın direnişi” olarak isimlendirmiştik.

Şeytânîler futbol da dahil her şeyi hayal ettikleri dünyayı kurmak için kullanacaklar ama inanıyoruz ki bizler, insaniler, bu hamleye karşı durarak, Allah’ın takdiriyle fıtratı korumaya devam edeceğiz.