Park büyüklüğünde bir langırt hayal edin!

Pinball Machine, kullanıcılarının görsel ve fiziksel olarak kentsel dokuyu deneyimleyebilmesine olanak tanıyor.Geri dönüştürülmüş malzemelerle tasarlanan kamusal alan, çevre dostu olmasıyla dikkat çekiyor. Her yaştan oyuncuya hitap eden oyun alanı, diğer projelerden bu yönüyle ayrılıyor. İnsanların eğlenirken sosyalleşebileceği toplumsal bir mekan tanımlıyor.

Seoul Hall of Architecture & Urbanism müzesinin eğimli çatısından yararlanan proje, aktif kamusal alana farklı bir dinamizm katıyor.Proje, müzenin eğimini etkili bir şekilde kullanarak tarihsel bağlama sahip olan eski Sejong-daero semtini canlandırmayı amaçlıyor.

Oyun alanını bir yarışma projesi kapsamında tasarlayan Studio Heech; mühendisler, malzeme bilimi ustaları, mobilyacılar ve zanaatkarlar ile iş birliği yapıyor. Studio Heech yapımcıları, projenin aşamalarını iş birliği içinde olduğu tasarımcılarla yakından takip ediyor. Projenin oluşma sürecinde tasarlama, üretim ve kurulum iki aydan daha kısa bir sürede tamamlanıyor.

Studio Heech, Seul şehrinin tarihi bölgesinde kütlesel bir hacim veya form kullanmayı tercih etmiyor. Mimarlar, daha çok projenin mevcut fiziksel eğimini kullanmayı tercih ediyor. Pinball Machine, insanların mekanı ve çevreyi deneyimlemesine olanak tanıyor. Proje, yamaçta oluşturduğu kamusal alan ile diğer alanları da gözlemleme fırsatı sunuyor.

Pinball Machine ile tasarlanan oyun alanı aslında bir oyun sahnesini oluşturuyor. Fırlatılan bir top, farklı alanları temsil eden nesneler üzerinde ilerliyor. Yamaçta oluşturulan eğimli alan üzerinde yukarı aşağı hareket ediyor. Oyun alanında skoru hesaplayan bir ekran yer alıyor. Skora göre topu fırlatan oyuncu topu takip ederek yürüme, koşma, dans etme, oturma ve dinlenme gibi aktiviteler yapıyor. Diğer oyuncular oluşturulan sahneyi izliyor. Ardından seyirci olarak izleyen katılımcılar, performansa dahil oluyor ve oyun alanına çıkıyor.

İnsanların hareketlerini ve etkileşimlerini algılayan Pinball Machine, nesnelerin ışığıyla ve müziğiyle devreye giriyor. Böylelikle, interaktif ve kolektif bir performans oyun alanı oluşturuyor. Oyuncular, kamusal alanda kendi kurgulamış oldukları langırt oyununun keyfini çıkarıyorlar.

Projede, sürdürebilirlik ilkesine büyük önem veriliyor. Seul Maru’da var olan tasarım, iki aylık kurulumun ardından malzemelerin atılması yerine başka yerlere götürülebilmesi düşüncesiyle kurgulanıyor. Projede yapım kadar yıkım olgusu da göz önünde bulunduruluyor. Tekrar kullanılabilir hale gelebilen malzemeler içeren projede, bileşenlerin montaj ve demontaj kolaylığı düşünülerek tasarım geliştiriliyor. İnşaat aşamasında oluşan çevre kirliliği ve karbon ayak izinin en aza indirgenmesi amaçlanıyor.

Oyun alanının zemin paneli, DZE tarafından yapılmış olan çevre dostu UHPC panelleri ile döşeniyor. Yüksek performansa sahip olan UHPC beton paneller, çevre dostu olduğu için tercih ediliyor. UHPC, ağırlığı ve hacminin az olmasından dolayı çevreyi minimum seviyede etkiliyor. Panellerin kalınlığı iki buçuk santim olduğu için hem yapım hem yıkım aşamasında kolaylık sağlıyor. Paneller Jecheon’da yer alan fabrikada üretiliyor ve alana getirilerek sahada kurulumu gerçekleştiriliyor.